Alışveriş Sepetiniz

Çoğunlukla hissettiğimiz duygunun şimdiki zamanla alakası yoktur. Ortaya çıkan bu duygu patlaması, çok daha eski bir olaya dayanıyor olabilir. Çocuklar ebeveynleri ile karşılaştıkları ilk anda, yani aslında hiçte alakası olmayan bambaşka bir olayda, bütün gün içlerinde biriktirdikleri olumlu veya olumsuz tüm duygularını ‘fazla hareketlilik, yerinde duramama, hırçınlık, öfke, ağlama,' davranışlarıyla ortaya koyabilirler. Ebeveynlere ‘yüksek' gelen bu tepki, tüm gün yaşayamadığı belki de zorlandığı tüm yaşanmışlıkların bir ifadesidir ve o anla ilgili değildir.

İhtiyaçlarımız giderilmezse, strese girer, rahatlayamaz ve hep tetikte oluruz. Giderildiği an ise, içimizi güven, keyif ve huzur gibi hoş duygular kaplar.

Çocuğunuzun sadece söylediklerini değil asılda söyleyemediklerini de duyabilmek, tüm kilitlerini açacağınız, bir maymuncuğa sahip olmaktır. "Seninle derin bir şekilde ilgileniyorum. Seni tamamen görmek istiyorum. Senin için su anda önemli olan ne? İhtiyacın ne? Seni üzen, canını acıtan ne?" şeklinde duyarlı ve çocuğa ayarlı bir bakış açısıyla yaklaşmak çok kıymetli olacaktır.

Küçük çocukların öz düzenleme becerileri limitlidir. Çocuklar zorlanmalarıyla nasıl baş edebileceklerini bilemezler. Yoğun duygusunu yatıştırabilmesi için bir yetişkinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Ebeveyni ile kurduğu ilişkide uyumlanmayı öğrenir çocuk. En kıymetli nokta, çocuğun ihtiyacını anlamak ve onunda senkronize olabilmektir.

 

Tıpkı bir dans gibidir ilişkide olmak.

Satır aralarını okuyabilmek, ilişkinizi sihirli bir noktaya getirecektir.